20 Temmuz 2012 Cuma

Kendimi Anlatmam Gerekirse...

Kendimi övmeyi sevmiyorum. Arada yazıyorum işte... Yazdıklarımda çoğunlukla çevremdekilere karşı sevgi, nefret ve özlemimi anlatıyorum. Yazmayı seviyorum, fakat öyle yazar olmak gibi bir amacım yok. Şuan ki hayalim liseyi bitirip Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde okumak ve Paris'e gitmek.

Açık konuşmak gerekirse şıpsevdiyim. Ama sevdiğim o kadar kişinin arasında hayatımı değiştiren sadece iki kişi var. Biri Şans Meleğim diğeri de En Büyük Pişmanlığım. İlerde belki bahsederim onlardan. Şimdilik adlarını bilseniz yeter.

Egosu tavan yapmış kişilerden nefret ediyorum. Sanki dünya onların etrafında dönüyormuş gibi dolanmalarından da bıktım. Benden uzak Allah'a yakın olsunlar. Dışardan burnu havada biri gibi gözüksemde öyle değilim aslında. Eğlenceli biriyim, espri yapmayı severim. Ayrıca çok gülerim ben. Herşeye gülerim. Hatta bazen komik olmasa bile gülüyorum. N'pıyım ben böyleyim işte. Mutsuzken bile güldürebilirim insanları. Şuana kadar hiç depresyona girmedim şükürler olsun. Üzülsem de çoğu zaman belli etmem kimseye. Söylesem sanki bana acıyacaklarmış gibi gelir. Zaten söylesem de onların tesellisiyle hiçbir şeyin değişmediğini bilirim.

Aşk hayatımı anlatsam anlatılacak birşey yok, benimkisi sadece platonikten ibaret. 9 aydır kimseyle çıkmadım. Züğürt tesellim değil de böyle yalnız olmak iyi ya. Kafam rahat. Karışan eden yok. Arada böyle geliyorlar bana 'niye benim sevgilim yok ya' diye ama sonra geçiyor zaten.

Sporla aram yok fazla. Yüzmeyi ve voleybol oynamayı severim. Badmintonu da arada okulda oynuyorum. Kitap okumayı ve çoğu filmlerde sevgilileri görünce 'ben niye biriyle böyle değilim' diye ağlasam da romantik filmleri seviyorum.

Yakın arkadaşlarım ve annem sevmez bu huyumu ama uyumayı çok severim ben. Çoğunlukla geceleri uyumam gün boyu da uyurum. Ha bir de limonlu gazoza bayılırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...