18 Ekim 2012 Perşembe

Sadece Bir Günde Hayatımızın Merkezi Oldu

Herşey Almanca dersiyle başladı diyebiliriz çünkü ondan sonra anladık herşeyi. Sınıfça birşeye gülmüştük. Sırık'ta(adını sırık koydum, evet) tenefüslerde Sevo'yla (en yakın arkadaşım) dalga geçmeye başladı bu konuda yani bir nevi 'hoşlanıyorum senden' diye sinyal verdi. Her zaman dalga geçen senden hoşlanıyor diye birşey yok ama bir de Sırık derste bakıp duruyordu kıza. Kız artık rahatsız olup yer değiştiriyordu göz göze gelmemek için. O sıralar okulun ikinci haftasıydı; ilk hafta tanışmış, klüpler seçmiştik ve o hafta rehberlikte hoca yerleri ayarlayacaktı. Ben hastaydım o hafta okula gidememiştim ama Sevo'yla mesajlaşıyorduk. Bu bana bir mesaj attı Sırık nerde oturuyor biliyormusun ? Önümüzde! 


Kabus da böyle başladı. Sürekli önümüzde oturacaktı. Önceleri gitmek istedi arkalara çünkü önden kızı kesemiyordu. Sonra pes etti oturdu yine önümüze. Önce dönemedi arkasına sonra sonra alıştı her ders arkaya dönüp Sevo'yla konuşmaya. Bazen hiç çekilmez oluyordu sonuçta dersi anlamıyoruz onun yüzünden işte böyle...Dön önüne diyince dönüyordu ama atarlanıyordu. Ben aşığım modundaydı hep. Gündüz böyle akşamları da faceden konuşuyorlardı. Sevo arada kalmıştı. Bir tarafta 7 yıldır vazgeçemediği bir barışıp bir ayrıldığı, deliler gibi sevdiği adını duyduğunda kalbinin ritminin değiştiği, aklının durduğu, ayrılınca onsuz yapamadığı sevgilisi; diğer tarafta da Sırık. Ordan bakınca Sırık'ın hiç şansı olmadığını düşünüyorsunuz değilmi ? Sevo'da böyle düşünüyordu. Çünkü hem sevgilisini seviyordu ve ailesel sebeplerden dolayı onunla ayrılmak zorunda kalmıştı hemde yakın arkadaşları (O yakın arkadaşlar ben değilim) Sırık'a gıcık oluyordu ve sevgilisinin tarafını tutuyorlardı ayrıca bir de Sırık sabıkalı gibiydi geçen sene kendi sınıflarından biriyle çıkmıştı ve sınıfta yiyişmişlerdi. Bütün 9'lar onları konuşuyordu bir ara. Yine bunlar facede  konuşuyorlar geçen gün. Sırık Sevo'ya teklif etti. O da hayır ama yarın konuşsak sebebiyle dedi. Hayırsa boşuna konuşmayalım gibi birşey dedi. İşte konuştuk o akşam Sevo'yla. Hoşlanıyor gibiydi zaten kıskanıyordu Sırık'ı kızlardan. 'Ne diyim sence 'dedi 'dene bir istersen' dedim. İki gün olacak işte yarın sabah. Biraz da Sırık'ın hal-tavırlarından bahsediyim.

Sürekli arkasına dönüyor işte. Sevo'nun tokasını kokluyor.(Sapık mı ne la ) Bakışıyorlar falan. Sevo'da bir utangaç oldu bu aralar hep yanağı kıpkırmızı geziyor özellikle ona bakınca. İşte ben arada kalıyormuş gibi düşünüyorum böyle de ikisi beraber ben yalnız... O zamanda başımı devirip yatıyorum sıraya. Bazen arkadaşla dolaşıyorum. Yapacak birşey bulamıyorum sınıftan çıksam aklım onlarda kalacak. Sınıf kezban dolu. Konuşacak bir kişi kalıyor ikisi takılırken. Falan böyle işte bu aralar. Sıkıldım Sırık'tan da bazen dünyadan yok olsun şu diyorum. Birde kendime söyleyemediğim gerçekler de var hayatımda onları yazabilirim belki. 

2 yorum:

  1. :)) gülümsedim okurken yanlız kalmana üzüldüm sevgilisi olunca arkadaşlar seni birden satıveriyor ay ne kötü...
    Hoşlandığın kişiylede yakın oturmak gerçekten çok zor derslere odaklanmak zor oluyor. Sürekli konuşuyorsun falan. Çığlık atmamak elde değil :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Satmak demeyelim de arada kalıyo o da. :) Derslerde de sus diyince susuyor bu aralar :D

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...